5 Ağustos 2012 Pazar

Yaz Dizileri ve Londra Olimpiyatları İzleniyor...

Çok uzun bir aradan sonra dizilerle ilgili yeni bir yazı yazma vakti geldi artık, özlemiş olmalısınız sanırım, değil mi ?:)) Yaz sezonunda başlayan dizilerden bahsedeyim biraz, ayrıca yeni sezon hazırlığında olan bazı dizilerden de satır başları ileteyim.
Yaz tatili sırasında televizyon izlemeye pek vakit olmuyor açıkçası, dolayısıyla ben de bu yaz dizileri içinde sadece 2 tanesini seyrediyorum; Kötü Yol ve Sudan Bıkmış Balıklar.
Kötü Yol (Kanal D): Orhan Kemal'in eserinden uyarlanan ve başrollerini Cansel Elçin, Şükran Ovalı, İlker Aksum ve Ezgi Mola'nın paylaştığı bu dönem dizisi sezonun iddialı yapımlarından biri. 1965 Adana'sında başlık parası için abisi tarafından bir ağaya satılan Nuran'ın, bel bağladığı ama aynı anda birkaç kadını birden idare eden sevgilisi Reşat'tan da ümidini keserek sonunda Yeşilçam'da film artisti olmak umuduyla İstanbul'a kaçıp Adana'lı rejisör Kenan'a sığınma hikayesini konu alıyor. Dizinin ilk 2 bölümü oldukça sürükleyici, o dönemi yansıtan mekan ve renkleriyle çekim kalitesi etkileyici, oyunculuklar ve şiveler de gerçekçi geldi bana. Her ne kadar Cansel Elçin'in Gönülçelen'deki bıyıksız hali ve karizmatik sesini daha iyi bulsam da burada canlandırdığı Kenan rolüne de kısa zamanda alışacağımızı düşünüyorum. Dizide zaman zaman Yeşilçam filmlerinden siyah beyaz kesitlerin aktarıldığı sahneleri ve müzikleri de beğendim. İzlemek isteyenler için bu dizi şimdilik Perşembe akşamları saat 21:00'de Kanal D'de yayınlanıyor.

Sudan Bıkmış Balıklar (Star TV): Burak Sağyaşar ve Ezgi Eyüboğlu'nun başrolde oynadığı, Kaş'da başlayan bir aşk hikayesinin anlatıldığı tam bir yaz dizisi. Kaş'a tatile gelen Selim'in orada yaşayan Zeynep'e aşık olması ve sonra Zeynep'in üniversiteyi kazanmasıyla beraber hikayenin İstanbul'a taşınmasını izliyoruz. Bence Kaş'ta çekilen ilk bölüm oldukça güzeldi, ama mekan İstanbul'a taşınınca sanki biraz büyü bozuldu. Böyle hissetmemde Kaş'taki tatilimizden daha birkaç hafta önce dönmüş olmamızın psikolojik etkisi de olabilir tabii :(( Hiç olmazsa dizide güzelim Kaş manzarasını, şahane denizi, limanı ve hergün dolaştığımız yerleri seyretmek çok keyifli oluyordu. Neyse diziye dönecek olursak senaryosu,akışı ve oyunculukları çok süper olmasa da sempatik ve sıkılmadan izlenebilecek bir gençlik dizisi. Özellikle dizi sırasında dinlediğimiz şarkılar gayet başarılı, ayrıca başrol oyuncularının sesleri de oldukça güzel (Dizide Cahit Berkay'ın da yer alması sanırım güzel müziklerin sebebini açıklıyor). Bu arada"Sudan Bıkmış Balıklar" ismi de dizide Selim'in şarkı söylediği müzik grubunun adı. Star TV'de şimdilik Salı akşamları saat 20:00'de yayınlanan dizi, sezonun açılmasıyla birlikte gün ve saat değiştirebilir.

İşler Güçler (Star TV): Bu diziyi ben hiç izlemedim ama seyreden bazı arkadaşlarım çok komik olduğunu söylüyorlar. Sezonun başlamasından sonra da devam eder mi emin değilim ama seyretmeyi düşünenler için dizi Perşembe akşamları saat 22:00'de Star TV'de.

Evlerden Biri (Star TV): Özgür Çevik, Ceyda Ateş, Barış Aytaç ve Şemsi İnkaya'nın oynadığı, Orhan Kemal'in eserinden uyarlanan ve Çarşamba akşamları saat 20:00'de Star TV'de yayınlanan bir dizi. Geçen yıl Kaş'da beraber dalış yaptığımız Özgür Çevik'in hatırına dizinin ilk bölümüne biraz göz attım ama beni pek sarmadı açıkçası. Yeni sezonda başlayacak birçok dizinin arasında ne kadar uzun soluklu olur bilemiyorum, bunu zaman gösterecek.

Yaz ekranında dizilerden başka bu aralar hepimizin gündeminde bir de Londra Olimpiyatları var. Görkemli açılış gecesinde çok yaratıcı ve estetik bir biçimde yakılan olimpiyat meşalesi dışında geçiş töreninde ülkemiz adına bayrağı büyük bir gurur, asalet ve zerafetle taşıyan ve Türk kadınını en güzel şekilde temsil eden milli voleybolcumuz Neslihan Darnel'i ve sporcularımızı izlerken tüyleri diken diken olmayan, göğsü kabarmayan yoktur herhalde! (Bu arada olimpiyatlara katılan 204 ülkenin sporcuları içinde bayrak taşıyan tek voleybolcu da Neslihan olmuş. Konuyla pek alakası yok ama ben de bu katılan ülkelerden 53 tanesini, yani ancak dörtte birini görmüşüm. Allahım daha gezecek ne çok ülke var!!) Bu yılki Olimpiyatlarda takım sporlarında ilk kez yer alan kadın basketbol ve voleybol takımlarımızın başarılarıyla gurur duyarken madalya umudumuz halter ve güreş gibi dallardaki başarısız sonuçlarla hayal kırıklığına uğradık ve nerde o Naim Süleymanoğlu'lu,Halil Mutlu'lu,Hamza Yerlikaya'lı kadrolarımız diye hayıflandık açıkçası.
Naim Süleymanoğlu'nun adını anmışken 1996 Atlanta Olimpiyatları geldi gözümün önüne. Bir süre yaşadığım Atlanta'da olimpiyat düzenlenince kardeşim Özi ile beraber oradaki arkadaşlarımız Eda,Selim,Tolga falan hep birlikte Naim Süleymanoğlu'nun altın madalya için mücadele ettiği müsabakayı izlemeye gitmiştik. Hepimizin yüzü kırmızı beyaz ay yıldıza boyalıydı, üzerimizde Türkiye tişörtleri ve şapkaları vardı. Hem Naim'in popülaritesinden hem de bizim ilgi çekici boyalı yüzlerimizden dolayı daha yarışma başlamadan her birimiz birçok Amerikan kanalına ve diğer ülkelerin televizyonlarına "cep herkülü Naim" ile ilgili röportaj vermiştik.
Naim'in en büyük rakibi Yunan'lıydı. Dolayısıyla bizim tribün yüzlerce Türk seyirciden, karşı tribün de Yunanlılardan oluşuyordu. Büyük bir çekişme ve heyecanın ardından sonunda Naim birinci oldu ve altın madalyayı kazandı. Madalya töreni sırasında bayrağımız yükselirken ve İstiklal marşımız çalarken yaşadığımız büyük mutluluk,gurur ve duygu seli gerçekten anlatılamaz.
Neyse biz o coşkuyla elimizde Türk bayrağı sokaklarda "Dağ başını duman almış" marşını söyleyerek dolaşırken yine birçok gazeteci ve fotoğrafçıya malzeme olduk. İşte o fotolardan biri de Business Week dergisinde yer aldı!! Naim'in yarışmasından sonra Türk Olimpiyat komitesinin, aday olduğumuz 2004 Olimpiyatlarının lobi faaliyetlerini yürütmek üzere kiraladığı Turkish House (Türk Evi) isimli mekanında madalya alan oyuncularımız şerefine verdiği davetine katıldık.
Burada altın madalyalı sporcularımız Naim Süleymanoğlu,Halil Mutlu ve Hamza Yerlikaya ile bir araya geldik, onlara sarılıp tebrik ettik, resimler çektirdik, sohbet ettik. Hatta Hamza Yerlikaya ile yaptığımız komik bir muhabbeti sizlere de aktarayım; Biz Hamza Yerlikaya'ya "Aferin koçum, seninle gurur duyduk,her zaman arkandayız" falan derken o zamanki Milli Olimpiyat Komitesi genel sekreteri Togay Bayatlı yanımıza geldi ve bize dedi ki; "bu işler böyle lafla olmaz, bu çocukları desteklemek istiyorsanız onlara yemekler yapıp yedirip içireceksiniz". Bu sözün üzerine Hamza Yerlikaya ne dese beğenirsiniz; "abi bunlarda hiç öyle yemek yapacak bir tip yok"!! Doğru söze ne denir, benim yıllar önce aldığım bir magnette de yazdığı gibi hayat felsefem belli: "A princess never cooks" (yani Türkçe meali; 'bir prenses asla yemek yapmaz')!
Neyse biz böyle güle eğlene sohbet ederken yanıma Amerikalı bir kadın geldi ve NBC spikeri olduğunu, benimle bir röportaj yapmak istediğini söyledi. O kadar insanın içinde niye beni seçtiğini pek anlamadım ve kadını atlatmaya çalıştıysam da çok ısrar edince sonunda olur dedim. Bunun üzerine yapılı zenci bir kameraman hemen kamerayı hazırladı ve spiker bana Türkiye&İstanbul ile ilgili bazı sorular sordu. Benim kameraya konuştuğumu gören iki arkadaşım daha yanımıza geldi ve onlar da birkaç cümle söylediler. Spiker kadın bu röportajın akşam haberlerinde yayınlanacağını, mutlaka izlememi söyledi. Ben pek ihtimal vermemekle birlikte yine de haberleri seyrederken bir de ne göreyim, gerçekten bizim röportaj televizyonda! Üstelik NBC, olimpiyatları yayınlayan tek resmi kanal olduğu için bütün ülke bu kanalı seyrediyor. Ama asıl komik olan haberin yayınlanma şekli; Haberde 2004 Olimpiyatlarına aday olan ülkelerden bazı kişilerle röportajlar yapılıyor. İtalya adına ünlü tenor Luciano Pavarotti, Rusya adına da Rus Olimpiyat Komitesi başkanı bir adam gayet efendi şekilde konuşurlarken, Türkiye adına ise yüzü gözü ay yıldıza boyanmış ben ve benim gibi birkaç tane daha holigan arkadaşım röportaj veriyor!! Eee, doğal olarak da Türkiye 2004 Olimpiyatlarını alamıyor. Yani yıllardır niye bize Olimpiyat vermiyorlar diye soruyoruz yaa, işte asıl nedeni budur:)) Şaka bir yana böyle bir olimpiyat deneyimi yaşamak hayatımın en unutulmaz anlarından biriydi diyebilirim ve umarım günün birinde tekrar olimpiyatlardan birine denk gelirim. 

Yazımın son bölümünde de size yeni sezonda başlayacak birkaç diziden kısaca söz edeyim, bu dizilerle ilgili detaylı bilgileri bir sonraki yazımda vereceğim;

Karadayı (ATV): İsmi kesin olmamakla birlikte şimdilik bu adla adılan, başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Bergüzar Korel, Çetin Tekindor ve Rıza Kocaoğlu'nun olduğu, Ay Yapım'ın yılın en iddialı projelerinden biri olmaya aday dönem dizisi. Bu dizinin adı basında bir süre "Cevdet Bey ve Oğulları" olarak geçti ama ismi kesin olarak o olmayacak. Zira "Cevdet Bey ve Oğulları" dizisi başka bir proje ve gelecek sene hayata geçmesi bekleniyor. Kenan İmirzalıoğlu'nun bu dizideki partneri olarak önce Tuba Büyüküstün'ün adı geçmişti ama Tuba'nın ikizlerine bir süre daha zaman ayırmak istemesinden dolayı bu rolü kabul etmediği belirtildi. Hatta bunun yerine daha az vaktini alacağı için Muhteşem Yüzyıl dizisinde Şehzade Mustafa'nın karısı Rümeysa Haseki Sultan rolünü kabul etmeye daha yakın olduğu da gelen dedikodular arasında. Eğer bu rolde oynarsa bence Mehmet Günsür ile birbirlerine çok yakışırlar. Umarım Tuba bir an önce ekranlara döner, zira kendisini çok özletti.

Veda (Kanal D): Ayşe Kulin'in aynı adlı romanından uyarlanan, senaryosunu Sündüz Haşar'ın yazacağı, yönetmenliğini Merve Girgin'in, müziklerini Zülfi Livaneli'nin yapacağı, başrollerini Mehmet Aslantuğ ve Fahriye Evcen'in oynayacağı sezonun diğer iddialı dizilerinden biri.

Ağır Roman (Star TV): Daha önce Müjde Ar ve Okan Bayülgen’in oynadığı filmin dizi versiyonunda Caner Cindoruk, Onur Saylak, Özge Özpirinçci, Begüm Birgören, Sumru Yavrucuk, Tamer Tıraşoğlu, Nesrin Cevadzade, Murat Daltaban ve Erkan Bektaş gibi birçok ünlü oyuncu rol alacak.

Son Yaz Balkanlar 1912 (ATV): Senaryosunu Kürşat Başar'ın yazdığı, başrollerini Hazal Kaya, Seçkin Özdemir, Tuğçe Kazaz ve Furkan Palalı'nın paylaştığı, çekimlerine Makedonya'da başlanacak olan bu dizide Balkan'lardaki savaş ve mecburi göçün hikayesini izleyeceğiz. Dizinin tanıtım fragmanına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=hqVYUQFJIPU

Kayıp Şehir (Kanal D): Tomris Giritlioğlu'nun proje tasarımını, Cevdet Mercan'ın yönetmenliğini yaptığı bu dizide Uğur Polat, Gökçe Bahadır ve Ahmet Mekin rol alacak.

Şubat (TRT 1):  Dalış teknesinden tanıdığımız Alican Yücesoy ve Melisa Sözen'in başrollerde olacağı, "Güzel ve Çirkin" dizisine benzettiğim bu dizinin tanıtım fragmanı aşağıdaki linkte..
http://www.youtube.com/watch?v=vbjPwq_BJ5Q

Dila Hanım (Star TV): Türkan Şoray ve Kadir İnanır'ın oynadığı filmin dizi olarak Adana'da çekilecek olan yeni versiyonunda Hatice Şendil ve Erkan Petekkaya başrolleri paylaşacak.

Merhamet (Fox TV): Çağatay Tosun'un yöneteceği, Sedef Avcı ve Yiğit Özşener'in başrolde olacağı bu dizide modern bir Ferhat ile Şirin hikayesi işlenecek.

Krem (ATV): Duygu Yetiş, Kenan Ece ve Ebru Akel'in başrol oynayacağı dizinin fragmanı aşağıdaki linkten izlenebilir. http://www.youtube.com/watch?v=ZV3ieHe4qx0

Huzur Sokağı (ATV): Selin Demiratar, Kutsi, Güven Hokna, Sinem Öztürk, Yeşim Salkım, Hakan Eratik gibi oyuncuların yer alacağı dizinin fragmanını aşağıdaki linkten seyredebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=VtENnAdEAyg

Alev Alev (ATV): Hande Soral, Berk Oktay ve İlker İnanoğlu'nun rol alacağı dizi.

Bu arada Acun Ilıcalı'nın yıllardır çalıştığı Show TV'den ayrılıp Star TV ile anlaşmasıyla birlikte haftanın 3 günü Star'da program yapacak olması yüzünden Star TV'deki bazı dizilerin yayın hayatına son verildi. Örn; geçen sene sezon finali yapıp bu yıl devam etmesi planlanan "Bir Çocuk Sevdim" dizisi ekranlara veda etti. Başrollerinde Bülent İnal ve Gülcan Arslan'ın oynadığı bu diziyi ben severek izliyordum, doğru düzgün bir final yapmadan bitirilmesine üzüldüm açıkçası:(( Ayrıca İffet dizisinin de şimdilik günü değiştirildi, Cumartesi akşamından Pazartesi akşamına alındı. Ama Star TV'deki bu dizi enflasyonu nedeniyle yeni sezonda akibeti ne olur, yayınlanan ya da yeni başlayacak olan bu kadar diziden hangileri yola devam eder bilemiyeceğim.

Bu yazımı artık burada noktalayayım, yeni sezonda görüşmek üzere...