26 Eylül 2010 Pazar

Zanzibar Yıkılıyor...

Bu yazıma Jambo (Tanzanya dilinde Merhaba) diyerek başlamak istiyorum. Bayram tatilimi bir Afrika ülkesi olan Tanzanya’nın Hint okyanusunda yer alan muhteşem Zanzibar adasında geçirmiş bir kişi olarak çok güzel anılarla doluyum. Zanzibar, beyaz kum ve turkuaz rengi deniziyle, Hindistan cevizi ağaçlarıyla çevrili doğasıyla, güleryüzlü ve sempatik insanıyla süper bir yerdi, Berna’nın deyimiyle izahı yok :)


Zanzibar adası beklediğimden çok daha büyüktü (en kuzeyden en güney ucuna arabayla yaklaşık 2 saat, en batısından en doğusuna da 1-1,5 saat) ve her köşesinde ayrı bir sürpriz barındırıyordu. Birçok ilki burada yaşadım; ilk kez 300-400 metrelik gelgit olayına tanıklık ettim, ilk kez okyanusta yunuslarla yüzdüm, ilk kez Hint okyanusunda dalış yaptım, bu dalış sırasında masa büyüklüğünde kocaman bir vatozla ve hiç görmediğim birçok canlı türüyle karşılaştım, ilk kez Masai yerlileriyle tanışma fırsatı buldum, ilk defa 150 yaşında bir kaplumbağa gördüm vs vs. Zanzibar ile ilgili daha detaylı bilgi isteyenler ve daha çok resim görmeyi arzu edenler müdüriyete (yani bana) başvursunlar lütfen..


Orada hayat oldukça Pole (yavaş) akıyor. İnsanlar çok fakir ama bir o kadar da sakin ve huzurlular. Bizlerin aşırı tempolu ve stresli hayatını düşününce arasıra kendimizi oralara atıp ruhumuzu dinlendirmenin ne kadar önemli olduğunu fark ettim.
Yaşam felsefelerini anlatan çok güzel bir lafları var; 'Burası Afrika, Hakuna Matata' (No problem, koyver gitsin)

Ben Zanzibar'da Hakuna Matata tarzında yaşarken burada da bütün TV kanalları yeni sezonlarını açtılar;
Kıvanç Tatlıtuğ konuk oyuncu olarak yer aldığı Ezel dizisinde canlandırdığı Ramiz dayının torunu psikopat 'Sekiz' karakteri ile son 2 haftadır adeta ortalığı kasıp kavuruyor. Adamdaki özgüvene bayılıyorum. Kendini çirkinleştirmek için ne lazımsa yapıyor; gerek saçlarını 3 numaraya vurdurup sakallarını iyice uzatması, gerekse kaşına faça attırması gibi, ama yine de ne yapsa boş, her hali hoş vallahi... Kıvanç Tatlıtuğ Ezel dizisine bir girdi,pir girdi; hem Ezel’in hem de diziye yeni sezonda katılan Haluk Bilginer’in pabucu bir anda dama atılıverdi. Tüm magazin basını ve internet forumları Kıvanç’ın canlandırdığı ‘8’ karakterini konuşuyor, Behlül mü Sekiz mi diye anketler düzenleniyor, herkes konu hakkında yorumlar yapıyor. Kimisi Kıvanç’ı bu rolde çok karizmatik buluyor, kimisi oyunculuğunu çok beğendiğini belirtiyor, kimisi de olaya çok esprili yaklaşıyor. Okuduğum komik yorumlardan bazılarını sizlerle de paylaşayım; ‘Kıvanç hayranları Aşk-ı Memnu ile 4 köşe olmuşlardı, Ezel ile de 8 oldular…’, ‘Fatmagül'ün suçu ne? O da gelsin Ezel'e…’ :):)
Ezel dizisi gerçekten Türk TV dünyasında fenomen olmaya ve daha önce örneğine pek rastlanmayan birçok şeyi yapmaya devam ediyor. Kurgusu, oyuncu kadrosu zaten çok sağlam, bir de bunun üzerine Kenan Imirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ'u aynı projede bir araya getirebilmek büyük başarı doğrusu. Tabii burada yapımcının başarısı kadar, bu riski göze alıp egolarını bir kenara bırakarak karşılıklı oynamayı kabul eden Kenan ve Kıvanç'ı da tebrik etmek gerek. Büyük bir cesaret ve olgunluk örneği gösterdiler ve magazin basınına da güzel bir ders verdiler. Dizinin yarınki yeni bölümünün fragmanını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
http://www.dailymotion.com/video/xex7g9_ezel-36-bolum-fragmany-27-eylul-paz_shortfilms

Bu arada bir parantez de reyting sistemi için açmak istiyorum; ben şu andaki reytinglerin doğruyu yansıttığına kesinlikle inanmıyorum. Herkes Ezel'i konuşuyor/yazıyor, çevremdeki her 10 insandan en az 6-7 tanesi Ezel seyrediyor ama reytinglere bakınca dizi bir türlü gün birincisi olamıyor, 2 hafta önce ancak 3., geçen hafta 2. olabilmiş, bu nasıl iş anlamak mümkün değil!? Kanal D'nin en uyduruk dizileri bile her zaman birinci, ATV'nin en başarılı dizileri ise en iyi ihtimalle ikinci olabiliyor. Sorarım size Arka Sokaklar, Akasya Durağı gibi dizileri izleyeniniz var mı? Ben çevremde kimseden duymadım şahsen, ama Ezel'in olduğu akşamlar Arka Sokaklar hep birinci oluyor ne hikmetse?? Işin bir diger enteresan tarafı ise Ezel dizisi Show TV'de yayınlanırken her hafta uzak ara birinci oluyordu, üstelik o zamanlar Arka Sokaklar'dan neredeyse 2 katı daha fazla reyting alıyordu. Şimdi ne oldu da Ezel'in bu kadar gündemde olduğu bir anda herkes Arka Sokakları izlemeye başladı, merak ediyorum doğrusu??? Bu işte kesin bir iş var; ya bir takım oyunlar dönüyor ya da değerlendirmeyi yapan 2000 kişilik örneklemin profili, genel popülasyonu yeterince doğru yansıtmayan kişilerden oluşuyor. Artık sebebi neyse bilemiycem, ama bu tespitimi sizlerle de paylaşayım dedim...

Ezel'in başlamasıyla birlikte, tahmin ettiğim gibi Bitmeyen Şarkı dizisinin günü değişti ve Salı akşamları saat 22:15 kuşağına alındı. Bu değişiklik dizi için de hayırlı oldu, reytingleri oldukça iyi gidiyor ve bu sezonun tutacak dizilerinden biri olacağı öngörümü de doğruluyor..

Gönülçelen'de yeni sezonda senarist değişiminin olumlu izleri son birkaç haftadır hissediliyor. Dizi geçen sezon sonunda biraz kaybetmeye başladığı ivmeyi ve heyecanı tekrar kazanıyor. Son bölümlerde Hasret'in kendini Murat hocaya affettirmek için nasıl çabaladığını ve Murat hocanın da nasıl bir keçi inadı olduğunu izledik. Kızcağız sürekli aşağılanmak pahasına Murat hocanın okuldaki derslerine girmeye başladı, katıldığı TV programında devamlı olarak hocasının ne süper bir insan olduğundan bahsetti, habire peşinden koşturan Levent'e hiç yüz vermedi falan. Buna karşın Murat hoca nuh diyor peygamber demiyor. Daha doğrusu bu duruma içten içe çok sevinse de gururu yüzünden bunu çevresindekilere ve Hasret'e hiç çaktırmamaya çalışıyor. Ama Hasret'in bu uğraşları yakında sonuç verecek ve Murat'ın inadını kıracak gibi duruyor. Gelen tüyolar ve fragman önümüzdeki bölümde barış sinyalleri veriyor. Bu arada Murat'ın 2 sene önce balkondan atlayıp intihar eden eski sevgilisi Selin veya ikizi (artık her kimse?), geçen haftaki bölümde tekrar ortaya çıktı ve önümüzdeki bölümlerde ortalığı karıştıracak sanırım. Umarım senaristler bu karakterin hortlaması ile ilgili mantıklı bir senaryo yazabilirler. Yeni bölüm fragmanı aşağıdaki linkte...
http://www.dailymotion.com/video/xey31n_gonulcelen-22-bolum-fragmany_shortfilms

Reytingler yüzünden ATV'de yaprak dökümü başladı. Tahmin ettiğim gibi ilk olarak Şen Yuva dizisi final yaptı. Sanırım sırada son haftalarda reytingleri hiç iyi gitmeyen Kapalıçarşı dizisi var. Aslında bu diziyi Ocak ayında bitireceklerdi ama galiba 3 bölüm sonra bu dizi de ekranlara veda edecekmiş. Bu arada Şen Yuva dizisini izleyenler yine de çok üzülmesinler, büyük ihtimalle Fox TV ile anlaşıp orada yayınlanacakmış.


Tarkan’ın ‘Öp’ şarkısının klibi yayınlanmaya başladı, hatta ana haber bültenlerinde bile gösterildi!! Klipte Tarkan’ın yataktan kalktığı andan itibaren bir günü canlandırılmış. Uzun beyaz donuyla poposunu kaşıdıgı hali biraz karizmasını çizmiş olsa da genelinde çok şeker bir klip olmuş:) İzlememiş olanlar aşağıdaki linkten seyredebilirler..
http://www.dailymotion.com/video/xexmwi_yyte-tarkanyn-son-klibi-op-video-ww_creation

Zanzibar'dan döndüğümden beri çok yoğundum, o nedenle yeni başlayan dizilerin bir kısmını henüz seyretme fırsatı bulamadım, birkaç tanesine göz atabildim. Izlediklerim icinde en iyisi Fatmagül'ün Suçu Ne dizisiyken en başarısız bulduğum dizi ise Lale Devri oldu. Bir sonraki yazımda yeni sezon dizileriyle ilgili yorumlarımı paylaşacağım. Şimdilik hoşçakalın...

5 Eylül 2010 Pazar

Tarkan Istanbul'u Sallıyor

Bu haftaki yazima 1 hafta önce gittigim Tarkan konseriyle baslayayim. Son 1 ay icinde Istanbul'da 7 konser veren ve tüm konserlerinde Harbiye Acik Hava'yi hınca hınc dolduran Tarkan yogun istek üzerine son konserini 7 Eylül'de verecekmis. Nilüfer ve Irte ile birlikte gittigimiz konserde 2 saat sahnede kalan Tarkan 22 sarki söyledi, bu arada yeni albümündeki 2 sarkiya (Adimi Kalbine Yaz ve Öp) ayni anda klip cektigini belirtti. Bir insanin sesi, görüntüsü, yorumu, dansi, sahne sovu bu kadar güzel olabilir mi yaa. 2 saat boyunca surekli dans ediyor ama sesinde en ufak bir detone durum yok. Gözlerinizi kapatip dinleseniz CD caliyor zannedebilirsiniz. Tarkan Türkiye'nin gelmis gecmis en iyi sahne performansi sergileyen sarkicisi bence, bosuna Megastar olmamis. Her ölümlü bu dünyada Tarkan konserinin lezzetini en az bir kez tatmali diyorum, baska da birsey demiyorum. Sarkilariyla bütün acikhavayi costuran Tarkan dogal olarak bizi de oynatti. Ozellikle Irte bütün konseri ayakta dans ederek gecirdi, Nilüfer ise konserden önce ictigi sarabin etkisiyle ilk yariyi konferans dinler modunda gecirse de ikinci bölümde ya sarabin etkisinin gecmesi ya da yeni etki etmesi sonucunda bir anda canlaniverdi. O kadar canlandi ki 'Unutmamali' gibi cok duygusal bir parcada bile yaptigi komik hareketler ve "Tarkan var ol, nur ol" seklindeki tezahüratlari yüzünden gülme krizine girerek cevremizdeki kisilerin bir hayli sempatisini kazandik sanirim!! Allahtan kameralar uzaktaydi, yoksa kesin televizyona cikardik diyorum. Vallahi bu ikiliyle Müslüm konserinde bile cok eglenebiliriz diye düsünüyorum, ama tabii onun seyirci profili Tarkan'in seyircisi kadar hosgörülü olmayabilir, kendileri yerine bizi jiletleyebilirler diye korkuyorum:) Bu arada Öp klibinin ilk resimleri de yayinlandi, Tarkan bu klibinde smokin giyip papyon takmis. Bu hali alisik oldugumuz Tarkan görüntüsünden oldukca farkli olsa da altyapi saglam olunca ne giyse cok yakistiriyor masallah..


Tuba Büyüküstün gecen hafta Vogue gecesine cok şık bir kiyafetle katilmis. O gece Tuba ile yapilan ve televizyonda izledigim röportajda gazeteciler Ibrahim Tatlises'in Tuba'yi cok begendigini,onunla bir projede biraraya gelmek istedigini söyleyerek kendisinin Ibo'ya hayran olup olmadigini ve arabeski sevip sevmedigini sordular. Tuba tahmin ettigim gibi böyle bir seye cok sicak yaklasmayacagini hissettirecek sekilde nazikce 'bu soruya cevap vermek istemiyorum, bu kadar özel seylere girmek istemiyorum' dedi. Ertesi gün yayinlanan gazetelerde ise Tuba'nin agzindan cikan cümle su sekilde yer aldi: "Arabesk benim özelimdir"!! Yaa kız ne diyor, gazeteciler ne yazıyor; gercekten trajikomik, Allah sanatcilara sabir versin, kimseyi de bu gazetecilerin eline dusurmesin vallahi. Kızcagız polemikten uzak kalmaya calistikca tam göbegine cekmeye calisiyorlar. Gazetedeki bu haberin üzerine de 1 haftadir kac tane köse yazari "arabesk benim özelimdir" cumlesiyle dalga gecen bir sürü yazi yaziyor; yok "Caz benim özelimdir", yok "Obama benim özelimdir" falan diye. Bir yerinden uyduran bir gazeteci sayesinde yeni bir terminoloji daha kazanmiş olduk, hepimize hayirli olsun..


Gönülçelen dizisi yine internetteki bütün anketlerde ilk siralarda yer almaya devam ediyor. Gecen hafta Star TV'nin yan kurulusu olan ayakligazete.com'un duzenledigi ve yaklasik 100 bin kisinin katildigi "Hangi dizi aşkı daha gerçekçi?" anketinde Gönülçelen dizisindeki Hasret-Murat aşkı oyların %35'ini alarak birinci olmus. Ayrica gecce.com'un "Bu sezon ekrana hangi güzel damga vurur?" anketine katılanlar da %60 oy oraniyla Tuba Büyüküstün (Gönülçelen)demisler. Tuba'yi %25 oy oraniyla Beren Saat (Fatmagül'ün Suçu Ne) ve %5 oyla Berguzar Korel (Bitmeyen Şarkı) takip etmis.
Bu arada son bölümüyle reytinglerde gün birincisi olan Gönülçelen'de Hasret ve Murat arasindaki sular bir türlü durulmuyor. Gecen hafta Hasret Murat'i süründürmüstü, bu haftaki bölümde de Murat Hasret'e kök söktürdü. Aralarindaki gerilim her hafta yükseliyor, bakalim sonu nereye varacak. Sanirim Hasret bunun öcünü fena alacak. Gelen tüyolar 20.bölümün oldukca heyecanli olacagi yönünde. Bu hafta bayram dolayisiyla yayinlanmayacak olan 20. bölümü 17 Eylül Cuma günü izleyebilecegiz. Bu arada gecen bölümde Murat hocanin kiymetli piyanosunun müzayedeye cikacagini duyan Gülnaz'in 'o ne lan' lafi, ayrica müzayede kelimesini hatirlayamayip yerine uydurdugu "piyanoyu yarin alicaz müzüden" ve 'biz müzeye gidiyoruz" replikleri oldukca komikti yine. Gülnaz'in anlamini bilmedigi laflari uydurup uydurup söylemesine bayiliyorum; Balcicek'e söyledigi 'Zuzella sesli kadin' sözüne de cok güldüm (Dünya kupasindaki vuvuzela sesini kasdediyor sanirim:)

Kıvanç Tatlıtuğ, senaryosunu Elif Safak'in yazdigi Suret-i Aşk'da degil yine Osman Sınav'ın yönetecegi baska bir film olan Yalnız Kurt'da basrol oynayacakmis. Bu projenin cekimleri 6 ay sonra baslayacagı icin Kıvanç bu dönemde egitim almak üzere yurtdisina gidecekmis. Bu arada Kıvanç'ın oynadigi 'Mavi' reklami televizyonda yayinlanmaya basladi. Izleyenlerin büyük cogunlugunun aynı benim gibi "vayy vayy vayy" dediklerini tahmin edebiliyorum. Yine karizma tavan yapmis, henüz izlemeyenler asagidaki linki tiklayabilirler..

http://www.dailymotion.com/video/xekxin_ykyvanc-tatlytuyylu-mavi-reklam-fil_shortfilms

Türk Mali dizisinin yeni sezonu 1 hafta öne cekilerek yarin (6 Eylül pazartesi) saat 8'de basliyor. Butun kanallar birbirleriyle yarisip rakipleri baslamadan dizilerini yayina sokmaya cabaliyorlar. Bu pazartesi Turk Mali'nin karsisinda ATV'nin yeni dizisi Bitmeyen Sarki olacak (bu dizinin gecen bölümünde reytingleri yükselip 2.siraya yerlesmisti, bakalim bu hafta siralamasi ne olacak?), ama muhtemelen önümüzdeki hafta (13 Eylül pazartesi) Bitmeyen Sarki dizisi yerini Ezel'e birakacak. Ezel dizisinin Haluk Bilginer'li fragmani da yayinlandi, henüz izlememis olanlar fragmani asagidaki linkten seyredebilirler..
http://www.dailymotion.com/video/xen8nv_ezel-yeni-sezon-fragmany-2-fragman_shortfilms

ATV'den sonra Kanal D'nin de yeni sezon tanitim fragmani yayinlanmaya basladi. Tum dizi oyunculari ve program sunucularinin hep birlikte Ajda Pekkan'in "Haykiracak Nefesim Kalmasa Bile' sarkisini karaoke formatinda söyledigi fragmana asagidaki linkten ulasabilirsiniz..
http://www.dailymotion.com/video/xeo39f_kanal-d-nin-yeni-yayyn-donemi-fragm_shortfilms

Kanallarin yaz tatiline giren dizilerinin yeni bölumlerinin yayinlanmasiyla birlikte yaz döneminde baslayan dizilerin de gunleri degismeye basladi. Ornegin Kanal D'de Carsamba aksamlari yayinlanan Küçük Sırlar dizisinin günü, Yaprak Dökümü'nün baslamasiyla birlikte değişiyor. Bundan böyle Küçük Sırlar dizisi cumartesi aksamlari saat 20.00′de yayınlanacak.

Deli Sarayli dizisinin ilk fragmani da yayinlandi, dizi muhtemelen 17 Eylul Cuma gunu saat 20:00'de ilk bolumuyle ekranlarda olacak. Fragman asagidaki linkte...
http://www.dailymotion.com/video/xenhok_deli-sarayly-tanytym-fragmany_shortfilms

Kanal D'de yayınlanan 'Hanımın Çiftliği' dizisinde ‘Halide’ rolundeki Ebru Özkan ve ‘Kemal’i oynayan Caner Cindoruk aşk yaşamaya başlamıs. Adana'da çekilen dizide evli bir çifti canlandıran basrol oyunculari elele görüntülenmis ve bunun üzerine durumu kabul etmisler. Dizi oyunculari günün 15-20 saatini sette gecirdikleri icin baska kimseyi gorecek vakitleri kalmiyor ve mecburen setten sevgili buluyorlar herhalde..

Bayram tatili dolayisiyla ben bu hafta uzak diyarlarda (Zanzibar) olacagim. Orada neler oldugunu donunce sizlerle paylasirim. Hepinize simdiden iyi bayramlar...