Uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar. Son birkaç haftayı iş ve seyahatlerimin yoğunluğu nedeniyle acayip koşturmaca içinde geçirdiğim için ancak yazabiliyorum. Tabii bu arada da dizi dünyasında birçok gelişme oldu;
Geçen hafta 2 büyük gazete tarafından yapılan geniş katılımlı 2 anketin sonuçları açıklandı ve benim 2 favori dizim olan "Gönülçelen" ile "Ezel" 2010 yılının en beğenilen dizileri seçildiler (Diziler konusundaki öngörümü de takdir ediyorsunuzdur herhalde, di mi)! Habertürk gazetesinin düzenlediği ve 130 bin kişinin oy kullandığı, bu yılın en geniş katılımlı dizi anketinde 38 dizi arasında "Gönülçelen", Milliyet gazetesinin yaptığı ve yaklaşık 80 bin kişinin katıldığı ankette de "Ezel" yılın dizisi seçildi. Her 2 anketin ortak özelliği ise sıralamaları değişse bile ilk 5'e giren dizilerin aynı olmasıydı; 2 ankette de Gönülçelen ve Ezel dışında "Kurtlar Vadisi Pusu", "Yahşi Cazibe" ve "Öyle Bir Geçer Zaman ki" dizileri ilk 5'te yer aldı. Bu 5 diziden 4'ünün ATV dizisi olması, üstelik gazetelerden birinin Doğan medya grubuna ait olmasına rağmen Kanal D dizilerinden sadece 1 tanesinin ilk 5'e girebilmesi çok enteresan bir sonuç tabii!! Bu durum, benim Eylül ayında yazdığım bir yazımda belirttiğim gibi şu anki reyting sisteminin tam olarak gerçeği yansıtmama ihtimalinin yüksek olduğu tezimi de destekler nitelikte. Zira 200 binden fazla insanın katıldığı bu anketlerin, evlerinde reyting cihazına sahip olan 2000 civarında kişinin değerlendirmesinden çok daha gerçekçi olduğunu düşünüyorum açıkçası. Bu teknoloji çağında daha iyi bir ölçüm sistemi nasıl bulunamıyor, anlamıyorum vallahi. Bu arada internetin en fazla kullanılan arama motoru olan Google, 2010 yılında Türkiye'de en çok aranan dizi listesini de açıklamış. Bu listeye göre ilk 3 sırada yer alan diziler Spartacus, Aşk ve Ceza ile Gönülçelen olmuş.
Gönülçelen'de geçtiğimiz bölümlerde Hasret Levent'in evlilik teklifini reddetti (Aferin Hasret!), Hasret'in hasretine dayanamayan Murat hoca birkaç gün sonra Paris'den İstanbul'a geri döndü. Bu arada asistanı Bahar peruğunu çıkararak Murat'ın 2 yıl önce intihar eden sevgilisi Selin'in ikizi olduğunu, aslında intikam için başladığı oyunda kendisine aşık olduğunu Murat'a itiraf etti. Ama Murat kıza hiç yüz vermedi ve Hasret'i sevdiğini söyledi (Aslanım Murat!). Murat'ın babasının iflası ve konağın ellerinden çıkması kesinleşti. Hasret ve Murat arasında bazı duygusal sahneler yaşandı ama olay genelde imalarda ve bakışlarda kaldı, birbirlerine bir türlü söylenemeyen duygular hala dile gelemedi. Murat ve Levent arasında kalan Hasret sonunda isyan etti ve her ikisine de resti çekerek şan,şöhret ve paranın hiç umurunda olmadığını ve her ikisini de hayatından çıkardığını söyledi. Yani anlayacağınız eski gururlu Hasret geri döndü. Bu sahne çok başarılı ve duygusaldı. Önümüzdeki hafta oldukça heyecanlı olacak, bakalım Murat Hasret'i nasıl ikna edecek? Ya Murat'ın ailesinin iflas ettiğini duyan Hasret yumuşayacak ya da Murat, Hasret için yeni bir beste yapacak ve belki de aşkını itiraf edecek. Tüm Gönülçelenseverler bu sahneyi dört gözle bekleyecek. Bu arada Habertürk'ün 28 kadın oyuncu arasında düzenlediği ve yaklaşık 90 bin kişinin oy kullandığı ankette 2010 yılının en iyi kadın dizi oyuncusu, Gönülçelen'deki rolüyle oyların %33'ünü alıp rakiplerine büyük fark atan Tuba Büyüküstün olmuş :) 2. Yahşi Cazibe'deki Aslıhan Gürbüz(%18 oyla) ve 3. Fatmagül'ün Suçu Ne ile Beren Saat(%11 oyla) seçilmiş.
Son haftalarda biraz reyting kaybeden Ezel'in kadrosuna son bölümde Berrak Tüzünataç da katıldı. Daha önce Kenan İmirzalıoğlu ile Ejder Kapanı filminde birlikte rol alan Berrak, dizide Ezel'in aldığı yeni mekanda çalışan garsonu canlandırıyor. Bakalım diziye Kıvanç Tatlıtuğ gibi bir katkısı olabilecek mi? Aslında son günlerde etrafta Sekiz karakterinin diziye tekrar dönmesi için Kıvanç'ı ikna etmeye çalıştıkları dedikoduları dolaşıyordu ama Kıvanç bu yıl artık dizilerde kesin olarak yer almayacağını ve yeni bir sinema filmine başlayacağını belirterek konuya son noktayı koymuş.
Bu arada Kıvanç Tatlıtuğ'un bir süredir bahsettiği yeni sinema filmi projesi de belli olmuş. Türk-Fransız ortak yapımı olan filmin ismi “Sword and Ney” (Kılıç ve Ney) olacakmış. Filmde Kıvanç'la beraber Alain Delon'un veliahtı olarak gösterilen ünlü Fransız oyuncu Guillaume Delorme, Jude Law ve Vanessa Paradis başrolleri paylaşacakmış. Çekimleri 2011 yılında Marsilya,Van ve Erzincan'da başlayacak olan filmin konusu; Ermeni kızı Arpi ile Türk yüzbaşı Kerem’in bütün engellere karşı direnen aşklarının anlatıldığı bir dönem hikayesi olacakmış. Filmin çekimi için Türkiye’ye gelen Guillaume Delorme "Kıvanç çok yakışıklı, biraz kıskandım.” demiş. Kıskanma güzelim, sen de kendi çapında hiç fena değilsin hani. Bu film yakışıklılar geçidi olacak sanırım, bütün kızlar toplanıp filmi izlemeye gideriz artık :)
Bu hafta yeni bir dizi daha başladı; Cuma akşamı Gönülçelen'den hemen sonra saat 22.00'de ATV'de yayınlanan "Kızım Nerede" dizisinde güçlü ve zengin bir ailenin kızlarının kaybolmasının ardından yaşadıklarını anlatan dizinin başrollerinde Ece Uslu, Burak Hakkı ve Hüseyin Avni Danyal yer alıyor, dizinin kadrosunda ayrıca ergenlik dönemimde en beğendiğim jön olan Tolga Savacı da var. Gerçi 20 yıl önce tanıştığım o yakışıklı adamın şimdilerde saçlarına bayağı aklar düşmüş, biraz kilo da almış ama yine de hala hoş. Dizinin ilk bölümü fena değildi, heyecanlı bir dizi olacağa benziyor, tanıtım fragmanı aşağıda..
http://www.dailymotion.com/video/xfsulb_kyzym-neredey-1-bolum-tanytym_shortfilms
Yeni yılla birlikte başka yeni diziler de başlıyor. Bence bunların içinde en iddialı dizi 5 Ocak Çarşamba akşamı Show TV'de başlayacak olan Muhteşem Yüzyıl olacak. Yaklaşık 1 yıldır hazırlıkları yapılan, senaryosunu Meral Okay'ın yazdığı, yönetmenliğini Taylan Biraderler'in yapacağı dizide Kanuni Sultan Süleyman'ı Halit Ergenç ,annesi Valide Sultan'ı ise Nebahat Çehre canlandıracak. Uzun bir süredir Hürrem Sultan'ı kimin oynayacağı belirlenmeye çalışılıyordu, bu rol için Fahriye Evcen gibi birçok isimle görüşüldüğü haberleri çıkmıştı. Sonunda aranan Hürrem Sultan Almanya'dan bulundu. Henüz Türkiye'de tanınmayan, Almanya'da birçok dizi ve filmde rol alan Meryem Uzerli ‘Hürrem’ rolü için seçildi. Fragmanlardan izlediğim kadarıyla hem tipi hem de aksanlı Türkçesi ile bu role cuk oturmuş. Drew Barrymore'a benzettiğim Meryem ayrıca çok yakın bir arkadaşımın kuzeni de olunca hem kendisine hem de dizisine biraz torpil yapacağımı şimdiden söyleyebilirim. Bu dizide ayrıca Okan Yalabık, Nur Aysan ve Selma Ergeç de rol alıyor. Güçlü oyuncu kadrosu ve çekim kalitesinin yanısıra kostüm ve takılarıyla da çok ihtişamlı olacağa benzeyen Muhteşem Yüzyıl'ın fragmanlarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
http://www.dailymotion.com/video/xg36l7_muhteyem-yuzyyl-tanytym-fragmany_shortfilms
http://www.dailymotion.com/video/xg4coo_muhteyem-yuzyil-2-tanytym-fragmany-www-fragmanlar-org_shortfilms
http://www.youtube.com/watch?v=flo9b5tnfGM&feature=related
Kanal D'nin 29 Aralık'da final yapacak olan “Yaprak Dökümü” dizisinin ardından Çarşamba akşamları yayınlayacağı yeni dizisi Şüphe'de Selin Demiratar, İsmail Hacıoğlu ve Serkan Altunorak başrol oynayacak. "Şüphe" dizisi de “Muhteşem Yüzyıl” gibi 5 Ocak’da yayına girecekmiş. Bakalım bu iki dizi arasındaki rekabeti kim kazanacak? Benim oyum Muhteşem Yüzyıl'dan yana olacak..
Bu sezon Show TV, yayınladığı diziler konusunda pek umduğunu bulamadı. Deli Saraylı dizisi 2 hafta önce Perşembe akşamına alındı ve reytingleri yine pek iyi olmayınca maalesef geçen hafta da apar topar final yaptı. Yazık oldu bu diziye :(
Reytingleri iyi olmayan bir diğer dizisi Lale Devri Show'dan Fox TV'ye geçti ve Fox ekranlarında Cumartesi akşamları 22:15'te yayınlanmaya başladı. Bu arada dizide Lale karakterini canlandıran başrol oyuncusu Emina Sandal, benim de daha önce yazdığım kötü oyunculuğu yüzünden birkaç bölüm sonra diziden çıkartılıyormuş. Senaryoya göre bir kız bebeği dünyaya getirirken doğum sırasında ölecekmiş ve kızına kendi adı konacakmış. Bakalım bu dizinin Fox TV'deki ömrü ne kadar olacak?
Türk Malı dizisinin Abiye Kuzu'su Binnur Kaya sette Şafak Sezer ile kavga ettiği için diziden ayrılmış. Bu durum sanırım diziye bayağı izleyici kaybettirecek. Sonuçta dizinin en başarılı karakteri Abiye Kuzu'ydu. Zaten son haftalarda dizinin reytingleri düşmeye başlamıştı, o nedenle birkaç kere günü ve saati değiştirildi. Pazartesi ve Salı akşamları umduğunu bulamayınca bu kez de Cuma günü saat 20:00’ye alınmış. Ama Cuma akşamı rekabetin en yoğun olduğu gün, üstelik Abiye Kuzu'suz bu dizi bakalım ne yapacak?
Bu arada Show Tv 2 yıl aradan sonra Doktorlar dizisini Aralık başında yeni bölümleriyle tekrar yayınlamaya başladı. Oyuncu kadrosunda Kutsi, Yağmur Atacan, Melike Güner, Cüneyt Türel gibi eski oyuncularının yanısıra Leyla Göksun,İlker İnanoğlu, Selen Seyven, Alpay Kemal Atalan gibi bazı farklı isimlerin de eklendiği yeni versiyonu Cuma akşamları saat 20:00'de yayınlanıyordu ama Gönülçelen ve Hanımın Çiftliği dizileri karşısında tutunamayıp umulan yüksek reytingleri alamadığı için yayın saati değiştirilerek Cuma akşamları 22:00 kuşağına alındı. Fakat reytingleri yine hüsran..
Behzat Ç., Pazartesi ve Salı günleri güçlü diziler karşısında pek tutunamayınca yayın günü tekrar Pazar akşamına kaydırıldı ve bu değişiklik ile reytingleri biraz daha toparladı. Bu arada Nejat İşler dizinin 13. ve 14. bölümüne konuk oyuncu olarak katılarak sıra dışı bir katili canlandıracakmış.
Cumartesi akşamları Show TV'de yayınlanan "Yok Böyle Dans" yarışması gayet keyifli gidiyor. Haftalar ilerledikçe ünlüler daha iyi performans sergilemeye başladılar. Azra Akın her hafta farklı dans türlerinde tek kelimeyle muhteşem dans ediyor. Zaten dünya güzeli maşallah (ki inanın bana, gerçeği TV'de göründüğünden çok daha güzel), üstüne bir de harika dans ediyor. Bu arada dans parçalarını genelde Tarkan şarkılarından seçmesi de benim açımdan artı puan tabii:) Onun dışında Pascal Nouma ve Burcu Esmersoy da yarışmanın diğer favorileri, onlar da oldukça iyiler. Bu arada birkaç gün önce Kıbrıs'daki bir toplantımız sırasında Burcu Esmersoy ile tanıştım ve bayağı sohbet ettik. Burcu çok güzel bir kız gerçekten, ama güzelliğinin ötesinde son derece akıllı, sıcak kanlı ve sempatik. Açıkçası TV'de izlerken bana biraz mesafeli ve sert gelirdi, ama imajının aksine gerçeği tamamen farklı. Show dünyasının içindeki insanlarla ilgili çok ön yargılı olmamak gerek sanırım. Bu kadar güleryüzlü ve cana yakın olabileceğini hiç düşünmezdim doğrusu. Çok sıcak davrandı, isteyen herkesle gayet samimi şekilde resim çektirdi, özellikle Burcu ile resim çektiren erkek arkadaşların ağızları kulaklarındaydı tabii ki. Birlikte çektirdiğimiz bir fotoğrafın sadece Burcu'lu kısmını yanda bulabilirsiniz.
Kıbrıs'da havaalanı transferimizi yapan şoförle sohbet ederken Kıbrıs'a gidip gelen bir sürü ünlünün transferini yaptığını söyledi ve herbiri ile ilgili bayağı bir dedikodu verdi. Burada onlardan bahsetmeyeceğim ama Tarkan ile ilgili söylediği sözü yazmadan geçemeyeceğim. Aynen adamın ifadeleriyle aktarıyorum: "Tarkan çok şeker, çok tatlı bir yüzü var, bal gibi, ekmeği batırıp ye yani!" Ben de bu sözlere tamamen katılıyorum tabii ki. Ama bir erkeğin ağzından da bunları duymak çok hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim:) Bu arada Tarkan, Enbe orkestrasının 'Kalbim' isimli son albümünde yer alan, söz ve müziği Sezen Aksu'ya ait "Herşeye Rağmen" isimli yeni bir şarkı seslendirmiş. Bu haftaki yazımı Tarkan'ın mükemmel yorumuyla dinleyeceğiniz bu güzel şarkı ile bitiriyorum. Sevgilerimle...
http://www.dailymotion.com/video/xg1nzf_tarkan-heryeye-raymen-yeni-yarky_music
mektup 6, 7, 8, 9
-
Ç: Merhaba, Şili'ye tur var mı acaba?
Özlem: Bilmem. Acenta yetkilisine mi benziyorum?:)
Ç: Bilmem burs falan denince öyle sordum.
- alaka kurmaya çalışma...
13 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder